26 Aralık 2011 Pazartesi

Elektrikli Fluence’ın fiyatı dizelden daha ucuz



Renault Mais, Türkiye'de Mart 2012’de satışa sunacağı elektrikli Fluence'in satış fiyatını 3 ay öncesinden belirledi. Şirket, Fransa merkezle yaptığı sıkı pazarlıklar sonucunda Fluence Z.E.’nin fiyatını, dizel Fluence’ın altına indirdi. 100 kilometrede 2.5 liralık elektrik harcayan otomobilin fiyatı 60 bin lira olarak açıklandı. Böylece elektrikli Fluence’a 60 bin lira ödeyen bir tüketici, İstanbul’dan Ankara’ya sadece 10 liraya gidebilecek.

Vatan Gazetesi'nden Mete Tansu'nun haberine göre, Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Fluence Z.E.’nin satış fiyatının 2012 model dizel Fluence’tan daha düşük olduğu belirterek, “Fluence Z.E.’yi hükümetin verdiği yüzde 3 ÖTV desteğiyle Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de termik motorlu Fluence fiyatı ile satışa sunabiliyoruz. Elektrik motorlu Fluence, 60 bin liraya satılacak. Üst donanıma sahip 2012 model 110 beygir güç üreten Fluence Privilege 1.5 dCi EDC’nin kampanyalı fiyatı bile 61 bin 450 lira. Fluence’ın satış fiyatında Renault olarak verdiğimiz sözü tuttuk, hatta fiyatını donanımlı dizelden daha düşük tutmayı başardık” dedi.


Aybar, daha önce elektrikli aracın fiyatının hemen hemen dizel Fluence’a yakın olacağını söylemişti.

İbrahim Aybar, sıfır emisyonlu yüzde 100 elektrikli Fluence Z.E.’nin Avrupa’daki gibi batarya hariç satılacağını ve aylık abonelik ücreti alınacağını da sözlerine ekledi. Aybar, “Batarya çok pahalı, o yüzden tüketici kiralamış gibi olacak. Aylık abonman ücreti verecek. Fransa’da ayda 79 euro (197.5 TL) alınıyor, bizde 100 euro (250 TL) civarında olur” dedi. Fluence Z.E.’ye yılbaşı sonrasında sipariş verilebilecek, teslimatlar Mart’ta başlayacak.

Bataryası 4.5 liraya doluyor

Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, elektrikli araçların yakın bir zamanda tüm Türkiye sokaklarında görülme şansı olacağını söyledi. Aybar, bugün 100 kilometrelik bir mesafenin benzinli araçlarla 35 liradan fazla, dizel araçla 25 liranın üzerinde bir maliyetle gidilirken, elektrikli araçlarla aynı mesafenin 2.5 liraya gidilebileceğini, bunun da çevre temizliğinin yanında oldukça büyük bir ekonomiyi getirdiğini söyledi.

Elektrikli Fluence’ın 185 kilometrelik bataryası 4.5 liraya doldurulacak. Bu işlem gece yapılırsa elektrik faturası 100 kilometre için 1.5 lira, 185 kilometre için de yaklaşık 2.5 liraya düşecek.

Teşvik olmasa Fransa’dan ucuz


ELEKTRİKLİ araçlara Avrupa’da teşvikler sağlanıyor. Örneğin Fransa, İngiltere ve Portekiz’de 4 bin ile 6 bin euro arasında vergi indirimi yapılıyor. Danimarka’da MTV alınmıyor. Elektrikli Fluence’ın Fransa’daki satış bedeli 26 bin 300 euro olarak belirlendi. Ancak hükümetin sağladığı 5 bin euroluk vergi teşviğiyle araç Fransa’da 21 bin 300 euroya satılacak. Bu fiyata bataryanın kira bedelini içeren 79 euroluk abonman ücreti ekleniyor.

Tam şarjla 160 km gidiyor

Fluence Z.E.’nin 22 kwh’lık elektrikli motoru 95 beygir güç üretiyor. Elektrikli araç tam şarjla maksimum 160 km yol katedebiliyor. Aracın azami hızı 135 km/s ile sınırlandırıldı. Elektrikli araç, evdeki priz sayesinde 6 saatte şarj edilebiliyor. Otopark, alışveriş merkezleri gibi mekanlarda kurulacak şarj istasyonlarıyla bu süre hızlı şarjla 30 dakikaya kadar inecek.

2. el renault ilanları için tıklayın

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19542489.asp?top=1

6 Aralık 2011 Salı

“1” numaranız olmaya aday!


“1” numaranız olmaya aday!


Bir BMW’ye ulaşmanın en kolay yolu olan 1 serisi artık yeni yüzüyle yollarda. 2004 yılından beri yollarda olan E87 kasa kodlu 1 serisi 2011 yılı Haziran ayında yerini F20 kodlu ikinci jenerasyona bıraktı. Sport Line ve Urban Line adındaki ana iki donanım paketiyle iki farklı 1 serisi deneyimi yaşatan yeni BMW, eskisinden çok daha verimli ve donanımlı bir araç. BMW 1 serisinin baz fiyatını seçilen donanım paketi ve opsiyonlarla beraber neredeyse iki katına çıkarmak mümkün. Her ikisi de 1.6 litre olmak üzere 116i’de 136 hp, 118i’de ise 170 hp güç üreten iki farklı versiyona sahip yeni modelde 1.6 litrelik dizel bir seçeneğin olmaması ise ülkemiz için büyük dezavantaj.


Arabam.com
Tasarım
BMW modellerinin pek çoğu insanların geneli tarafından beğenilirken 1 serisi hiçbir zaman bu genellemenin içine giremedi. Eski 1 serisinin özellikle ön tasarımı çok eleştirilmişti. Yeni 1 serini bekleyenler çok daha saldırgan bir görünüm umuyorlardı. BMW daha modern görünen bir otomobil ortaya çıkarttı ama yine de yeni 1 serisinin genel olarak çok beğenildiği söylenemez. Modelde ilk dikkati çeken çok teknolojik görünen ön farlar oluyor. Angel Eye özellikli Xenon farlar gece olduğu kadar gündüzleri de iyi görünüyorlar. Boylamasına yerleştirilmiş motor sebebiyle uzun bir motor kaputuna sahip 1 serisi, markanın ‘Z4’ modelinden izler taşıyor. Arka kısmını pek çok kişi tarafından VW Polo’ya benzetilmesinin en büyük nedeni stop grubu. Buna rağmen 1 serisinin arkadan görünümü son derece şık. 4324 mm uzunluğa sahip BMW 1, en büyük rakibi Audi A3’ten 86 mm daha uzun. Buna rağmen BMW’nin 360 litrelik bagaj hacmi Audi A3’ten sadece 10 litre daha büyük.

İç mekan
Alışılmış bir BMW sürüş pozisyonu sunan 1 serisi sportif ve rahat koltuklarıyla karşılıyor bizi. Yere çok yakın oturma pozisyonu görüş açıları konusunda ise çok büyük bir dezavantaj yaşatmıyor. Sürücünün etrafını saran kokpit yapısı spor bir otomobilde oturuyormuşsunuz hissi yaşatıyor. Bu sınıf bir araçta bu sıkışıklığı herkesin yaşamak istemeyeceği ise kesin! Sport Line donanım paketiyle beraber gelen kırmızı dikişli direksiyon ve piyano siyah kaplamayı süsleyen kırmızı şeritler içerideki sportiflik hissini arttırıyor. Modelin içerisinde en çok dikkat çeken kısım orta konsolun üst kısmında sabit olarak bulunan geniş bilgi ekranı. Son derece fazla özellik gösterebilen ekran Türkiye haritası yüklü navigasyona ev sahipliği yapıyor. Sistemin katlanıp kapanabilmesi iyi olabilirdi. Tasarım ödülü alabilecek kadar iyi görünen otomatik vites kolunun hemen yanında BMW’nin 1 serisinde standart olarak sunduğu sürüş deneyimi butonunu görüyoruz.  Sürüş deneyimi düğmesiyle motorun gaz tepkilerini, direksiyon, süspansiyon ve DSC sisteminin ayarlarını değiştirebildiğimiz otomobilde Comfort, Sport ve ECO PRO modları standart sunuluyor. 8 kademeli otomatik şanzıman, değişken spor direksiyon ve BMW Sport stili opsiyonları tercih edildiğinde ise Sport+ modu da sunuluyor.


Motor
BMW 118i’de görev yapan 1.6 litrelik turbo beslemeli motor 1500 d/d’dan 4500 d/d’ya kadar 250 Nm tork üretiyor ve bu sayede istediğiniz anda sizi koltuğunuza yapıştırabiliyor. 4800 d/d’de 170 hp güç üreten ünite BMW’nin 8 kademeli otomatik şanzımanıyla gücünü arka aksa aktarıyor. ESP sisteminin dizginlemesine sık sık ihtiyaç duyan modelde, sistemi tamamen devreden çıkarıp eğlenceli sürüşler yapmak da mümkün. Tüketim değerleri yönünden şaşırtıcı derecede başarılı olan 118i’de sıkışık trafikte ekonomi yapmamıza olanak sağlayan Start&Stop sistemi standart olarak sunuluyor. Sürüş deneyimi butonu yardımıyla seçilen ECO Pro modunda 1 serisi sürüş tarzınıza göre hesaplamalar yaparak aynı yakıtla normalden ne kadar fazla yol yapabileceğinizi yol bilgisayarı ekranından gösteriyor. Tasarruf meraklıları bu moddaki yönelendirmelere uyarak 1 serisinde 5 lt/100 km civarında yakıt tüketim değerleri yakalayabilir. Bizim normal bir sürüş tarzında yaptığımız sürüşlerde ise tüketim 8.1 lt/100 km olarak belirlendi.


Konfor ve yol tutuş
BMW her zaman sürüş zevkini konfordan bir adım önde tuttu. Bu otomobilde de durum aynı şekilde devam ediyor. Aracın süspansiyon sistemi konfordan çok yol tutuşa yönelik geliştirilmiş. Buna rağmen konforun yetersiz olduğu kesinlikle söylenemez. Araç yoldan gelen derin olmayan darbeleri başarılı şekilde emebiliyor. Daha büyük çukurlarda ise büyük jant ebatının da etkisiyle biraz sarsılıyorsunuz. Ön koltuklardaki konfor seviyesi ile arka koltuklardaki konfor seviyesi arasında ise uçurum var. Arkada oturan yolcular için sunulan diz mesafesi selefine göre artmasına rağmen hala çok kısıtlı ve ortada oturan yolcunun çok eziyet çekeceği ortada. BMW yüksek şaft tüneli sorununu hala aşamadı. Sürüş dinamikleri açısından hiçbir eleştirilecek noktanın olmadığı 1 serisi bütün rakiplerinden daha iyi bir yol tutuşu ve daha eğlenceli bir sürüş sunuyor. 50:50’ye yakın ağırlık dağılımına sahip olan modelin dengeli sürüşünü bu sınıftaki başka hiç modelde bulamazsınız.


Güvenlik
BMW’nin yenilediği kompakt HB modeli 1 serisi EuroNcap çarpışma testinden 5 yıldız aldı. Önden çarpışma testinde 1 serisinin kabini tamamen stabil kaldı. Mankenlerin diz ve uyluk bölgesinde iyi koruma sağlandı. BMW aynı korumayı farklı boylardaki mankenlerde ve farklı oturma pozisyonlarında da tekrarladı. Yan çarpışma testinde de mankenlerin vücudunda iyi koruma gözlendi. Defalarca yapılan yan direk çarpışma testinde ise mankenlerin göğüs bölgesinde zayıf koruma olduğu tespit edildi. Arkadan çarpışmalarda oluşan kamçı etkisine karşı ise BMW koltukları ortalama koruma sağlayabildi.


Yorum-Selim ERKEK /Arabam.com
Kaliteli malzemelerle şekillendirilmiş, güçlü ve en önemlisi alıştığımız BMW sürüş zevkini veren yeni 1 serisi, farklı olmak isteyenler için üretilmiş. BMW 1 serisi rakiplerinden daha iyi olduğu için alınacak bir otomobil değil. Mantığı ile hareket eden biri iseniz bu BMW’yi satın almak için gerekli sebepleri bulamayacaksınız. Bu otomobili sevdiğiniz için satın almalısınız. Otomobil sürüş dinamikleri açısından bende iz bırakan bir model olsa da sıkışık iç mekanı ve dört kişiyken bile sıkışık yolculuk yapılması otomobile biraz daha mesafeli olmama sebep oluyor. Test aracımızdaki büyük ekrandan  bahsetmeliyim birazda, şimdiye kadar bir otomobilde gördüğüm en işlevsel sistemlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Geri görüş kamerası, navigasyon ekranı, detaylı yol bilgisayarı ve doküman görüntüleyici olmanın dışında bu ekrandan internete girebiliyorsunuz, fotoğraflarınızı ve videolarınızı izleyebiliyorsunuz. USB bağlantı üzerinden güncellenebilen sisteme BMW’nin özel uygulamalarını indirerek anında Facebook ve Twitter hesabınızı görüntüleyebilirsiniz.  Sonuç olarak BMW 1 serisi insanı eğlendiren bir otomobil ama benim için sadece eğlenceli olması kafi değil. Yeni Audi A3’ü ve Mercedes Benz A serisini gördükten sonra BMW 1 daha iyi değerlendirilecektir.



Yorum-Tulu DARICAN / Arabam.com
Yeni 1 serisi fotoğraflarından daha güzel bir otomobil. Ön kısım ilk başta yadırgansa da daha sonra kullanıcısını kendisine bağlıyor. Otomobilin iç mekanı boyutlarına göre fazlasıyla küçük. Özellikle arka koltuklarda ancak orta boylu iki kişi oturabiliyor. Yüksek şaft tüneliyle birlikte 3. Kişi için arada yer bulunmuyor. BMW 1 Serisi’nin motor ve şanzıman uyumu çok başarılı. Motor her devirde istikrarlı bir hızlanma sunarken, 8 kademeli şanzıman hem konfor hem de ekonomi anlamında başarılı işler çıkarıyor. Aracı ECO Pro moduna alırsanız ve sistemin yönlendirmelerine uyarsanız şehir içinde bile 6.5 litre gibi ortalama tüketime imza atmanız olası. Ancak aracın çevik karakteri ve başarılı yol tutuşu sebebiyle gaz pedalıyla dost olmak güç. Yol tutuş demişken; 1 serisi segmentinin en iyi yol tutan modellerinden birisi. Özellikle Sport konumda virajları sanki ray üzerinde dönüyor. Konfor konusunda runflat lastikler ve 18 inçlik düşük yanak profiline sahip lastikler aracın başarısını gölgeledi.



Teknik Özellikler
Motor:1,6 
Motor Hacmi:1598 cc 
Silindir Adedi:4 
Maksimum Güç:170 hp 4800 d/d 
Maksimum Tork: 250 Nm 1500-4500 d/d 
Performans  
 0-100 km/s Hızlanma7,5 s
 Maksimum Hız:222 km/s
   
Frenler  
 Ön:Disk
 Arka:Disk
   
Yakıt Türü Benzin
Yakıt Tüketimi  
 Şehir İçi:7,5 lt
 Şehir Dışı:4,8 lt
 Karma:5,8 lt
 Test:8,1 lt
   
Boyutlar  
 Uzunluk:4324 mm
 Genişlik:1765 mm
 Yükseklik:1421 mm
 Dingil Mesafesi:2690 mm
 Bagaj Hacmi:360/1200 lt
 Yakıt Depo Kapasitesi:52 lt
 Boş Ağırlık:1390 kg
 Lastik Boyutu:205/55 R16


 

Frankfurt’u ‘Yeniden Doğanlar’ basacak


Frankfurt’u ‘Yeniden Doğanlar’ basacak

Kapılarını 13 Eylül’de öncelikle basına açacak olan Frankfurt Otomobil Fuarı, bir yandan yakın gelecekte piyasaya çıkacak yeniliklere, diğer yandan da bazı efsanelerin yeniden doğacağını müjdeleyen konseptlere ev sahipliği yapacak


Levwnt Köprülü
Otomobil dünyasının en önemli buluşmalarından biri olan ve iki yılda bir Paris ile dönüşümlü düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı, 15-25 Eylül arasında kapılarını açmaya hazırlanıyor. 13 Eylül’de basın günüyle başlayacak fuar, bu yıl 64. kez düzenlenecek.
Hayli geniş bir alanda kurulan Frankfurt Fuarı, bu yıl “Gelecek standart olacak” diye tercüme edilebilen bir slogana sahip. Bunun nedeniyse, fuarda sergilenecek bir çok yeniliğin, fuarla birlikte ya da hemen sonrasında piyasaya sunulacak olması.
Ancak yine aynı fuarda gösterilecek bazı konseptler, burada alacakları tepkilere bağlı olarak “istenirse, talep gelirse” üretilecek modellerin sadece ipuçlarını verecek. Üstelik bunların bir bölümü, bazı “efsane” modellerin yeniden doğuşu anlamına gelecek.
Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği (VDA) tarafından düzenlenen fuar, alternatif enerji sistemlerinin yanında tüketimi azaltılmış klasik dizel ve benzinli motorların adeta yarışacağı bir platform olacak. Hele de ev sahibi markalar açısından.
Nitekim BMW ve Audi, “elektriklenen” rekabetin ipuçlarını verdi bile. BMW “i” adını verdiği elektrikli araç markasının yeni ürünlerini, Audi ise tamamen elektrikli olarak yeniden dünyaya gelmeyi bekleyen A2’nin konsept halini sergileyecek. Ayrıca BMW, Mercedes ve Audi’nin hibrid seferberliği de görülmeye değer.

Modern bir yorum
Hafta içi 13, hafta sonu 15 euro’ya girilebilen fuarda VW’nin yeniden üretmeyi planladığı “Bulli”nin üretime hazır versiyonunu görmeyi bekleyen meraklı gözler, başka sürprizlerle karşılaşacak gibi.
Fransız Citroen, “Tubik” adını verdiği konseptiyle minivan tanımına yenilikler getireceğini iddia ederken, aslında markanın geçmişinde yer alan ve bugün bile sevilen “Type H” modelinin yeniden doğacağının ipuçlarını verecek.
Ön tasarımı eski Type H’den esintiler taşıyan Tubik, eski modelin aksine aşırı lüks ve konforlu bir iç mekana sahip.  Gece klübü ortamı yaratan ışıklandırma, yarım daire şeklinde büyük TV ekranı, hatırı sayılır müzik sistemi, deri ağırlıklı iç döşemeler ve dahası... Üstelik dört tekerlekten çekişli, hibrid teknolojili ve hirdolik süspansiyonlu.

Bir adım da Ford’dan
Benzer bir adımı, Ford da atmaya hazırlanıyor. Nitekim fuarda sergilenecek “Evos” konseptinin, markanın yeni tasarım dilinin tanıtımı olduğu söylense de, herkes bu konseptin efsane Ford Capri’ye dönüşeceği konusunda fikir birliği yapıyor.
1969-86 yılları arasında üretilen Capri, Ford’un Mustang’ten sonra hayranlık duyulan ikinci sportif otomobiliydi. Bugün bile hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip olan Capri’nin, 1986’dan bu yana bir kaç kez geri döneceği söylentisi çıkmış, ancak bunların hiçbiri doğruyu yansıtmamıştı. Şimdilerde bu söylenti, artık resmi ağızlardan da telaffuz edilir oldu. Nitekim Ford, Evos’un yakın bir gelecekte seri üretime gireceğini söylüyor. Martı kanat benzeri kapıları, elektronik ağırlıklı bir iç mekanı, 2.0 lt benzinli ve bir de elektrik motoru bulunan hibrid teknolojiye sahip otomobil, 0-100 km/s hızlanmasını 6 sn civarında tamamlayabiliyormuş.